20 Ocak 2013 Pazar

TUTUM VE TUTUMLARIN ÖLÇÜLMESİ


TUTUM VE TUTUMLARIN ÖLÇÜLMESİ
Bilimsel olarak incelenmeye 19.yy da başlanmıştır. Latince kökenli bir kelime olup « harekete hazır « anlamına gelmektedir..
Smith’in tanımına göre;
“bireye atfedilen ve bireyin psikolojik bir obje ile ilgili düşünce, duygu ve  davranışlarını düzenli bir biçimde oluşturan bir eğilimdir.”
“ Psikolojik Obje’’
            Birey için anlam taşıyan bireyin farkında  olduğu herhangi bir obje.
ÖRN, sevdiği ve nefret ettiği kimseler, eşyalar, olaylar, kurumlar, fikirler…
‘’ Tutum Objesi’’
            Hakkında tutum sahibi olunan şey
Genel Tanım
Tutum, insanın iç ve dış dünyasındaki olay ve nesnelere karşı geçmişindeki tecrübeler sonucu kazandığı, kendine ait bir bakış açısıdır. Bu bakış açısı; onun düşünce, duygu ve davranışlarının olumlu veya olumsuz olmasını hazırlayan nedenlerden biridir.
Her şeyden önce tutum, insanın kendisine aittir. Ancak, doğrudan doğruya gözlemlenebilen bir özellik değildir. Bireyin gözlenebilen diğer davranışlarından, dolaylı olarak çıkarılan bir eğilimdir.
Tutum bir olaya veya nesneye karşı oluşur. Yani tutum için bir psikolojik obje gereklidir. Birey için, anlam taşıyan, farkında olduğu her şey, bir obje demektir. Günümüzde üzerinde en çok araştırma yapılan tutum konuları politika, din, ırk ayrımı, savaş vb. gibi sosyal psikolojiyi ilgilendiren konulardır. İnsanları ilgilendiren her şey, aslında bir tutum konusudur.
†TUTUMLARIN ÖZELLİKLERİ
      Tutumlar doğuştan gelmez yaşanarak öğrenilir.
      Geçici değildirler, devamlılık arz ederler.
      Birey ve obje arasında düzenlilik olmasını sağlarlar.
      İnsan le obje arasında tutumların belirlediği bir yanlılık vardır.
      Toplumsal tutumlar
      Tutum bir tepki şekli değil tepki gösterme eğilimi dir.
      Olumlu/olumsuz davranışlara neden olurlar.
Tutumu Oluşturan Temel Öğeler
      Duygusal Öğe
      Bilişsel Öğe
      Davranışsal Öğe
       
Tutumlar  davranış eğilimi ya da sadece bir duygu değil, biliş-duygu-davranış eğilimi bütünleşmesidir. Buna üç öğeli tutum modeli adı verilmiştir
Tutumların Oluşması ve Değişmesine Yönelik Kuramlar
Tutumların oluşumuna ve değişimine yönelik yaklaşımları (kuramları) dört ana başlık altında toplamak mümkündür. Bu yaklaşımların içerikleri aynı kalmakla birlikte değişik adlar altında sınıflandırıldıkları görülmektedir.
Öğrenme Kuramı:
Tutum değişimi bir öğrenme süreci olarak ele almaktadır. Eski tutumun yerine yenisi öğrenilmektedir. Bu kurama göre tutumlar öğrenilen her şey gibi, alışkanlıklar olarak değerlendirilmektedir. Öğrenmeyi oluşturan temel süreçler tutumların gelişimine de doğrudan uygulanabilmelidir. Bir tutum geliştirilirken birey çağrışım, pekiştirme ve taklit süreçleri ile bilgi ve duyguları öğrenir.
Sosyal Yargı Kuramı:
Bir konumu kabul etmek için bireyin belli nedenleri vardır, onu reddedip bir diğerini kabul etmek içinse başka nedenleri vardır. Bu kurama göre, kuvvetle bağlanılan bir tutumun kendisinden farklı görüşleri red alanı, kabul alanından daha fazladır. Yani zıtlaşma mekanizmasını kullanarak, o görüşleri kendi görüşünden daha da farklı görüp reddetme olasılığı daha fazladır. Fazla kuvvetle bağlanılmayan görüşler için bunun tersi söz konusudur.
 Tutarlılık Kuramı:
Tüm bu kuramların temelinde insanların bilişleri arasında tutarlılık gösterme eğiliminde oldukları ve bunun tutumların gelişmesinde ya da biçimlenmesinde temel etken olduğu varsayımı vardır. Bu kuramlara göre, birbirleriyle tutarsız birçok inanç ve değere sahip olan bir birey bunları daha tutarlı hale getirmeye çalışır.
Benzer biçimde eğer bilişleri tutarlı iken tutarsızlığa yol açacak yeni bir bilişle karşılaşmışsa, tutarsızlığı en aza indirmeye çabalar.
İşlevsel Kuramlar:
Bu kuramda birey kendisi için gördüğü psikolojik işlev ya da sağladığı yararı göz önüne alarak ilk tutumunu seçer veya yeni bir tutuma geçer.
TUTUM ÖLÇEKLERİ
Tutum Ölçekleri Genel Tanım
Tutumları ölçebilmek, sosyal psikoloji ile ilgilenenler için önemli olmuştur. Ancak, tutumlar doğrudan ölçülemezler. Bireylerin bazı davranışlarına bakılarak, dolaylı yoldan sonuç elde edilmeye çalışılır. Genellikle bireylerden hazırlanmış sorulara sözlü ya da yazılı cevap vermeleri istenir. Bu davranışlar bireyin tutumunun göstergesi olarak kabul edilir. Tutumları ölçmek için, sosyal psikologlar çeşitli tutum ölçme teknikleri geliştirmişlerdir. Bu tekniklerin en belli başlısı tutum ölçekleridir.
Ölçek Hazırlama ilkeleri
Ölçek hazırlama ile ilgili bazı ilkeler vardır. Bu ilkeler şunlardır:
      Süreklilik; Ölçekle ölçme, belli bir sürekliliğin varlığını gerektirir. Örneğin, metreyle ölçülen uzunluk üzerindeki noktalar bir süreklilik oluşturur. Kesinti söz konusu değildir. Tutum ölçeklerinde de iki uç tutum arasındaki çeşitli derecelenmelerin sonsuz derecede küçük parçalarla birbirini izlediği ve bu nedenle ölçüm konusunun, bir süreklilik oluşturduğu kabul edilir.
      Tek boyutluluk ya da türdeşlik: Bu ilke, ölçeğin elden geldiğince tek bir özelliğe ilişkin olmasını öngörür. Metre nasıl ancak uzunluğu ölçüyor, sayı ya da ağırlığı ölçmede işe yaramıyorsa, tutum ölçeklerinin de tek bir özelliği ölçmesi istenir. Ölçeklerin böyle olup olmadığını saptamak gerekir. Ölçeklerin içeriklerine bakarak karar vermek yeterli değildir. Bunun için, maddeler arasındaki ilişkinin ya da iç tutarlılığın araştırılması gerekir.
      Doğrusallık: Ölçeğin, tıpkı bir cetvel gibi bir düz çizgi modeline uygun olması gerekir. Ayrıca, puanlama sistemi içindeki birimlerin her biri, diğerinin yerine kullanılabilecek biçimde olmalıdır. Örneğin, bir cetvelde cetvelin hangi ucunda olursa olsun, bir santimetre hep bir santimetredir. Çünkü puan birimleri eşit aralıklıdır. İşte tutum ölçeklerinde de aynı prensibin işlemesi beklenir.
      Ölçeği Oluşturacak Maddelerin Seçimi:
      Tutum ölçeklerinde, amaca uygun olarak seçilmiş belli sayıda tutum ifadesi vardır. Tutumları ölçülecek olan bireylerden bu ifadelere karşı evet ya da hayır, katılma ya da katılmama biçiminde tepkide bulunmaları istenir. Bu maddelere gösterilen tepkilerin ortalaması, bireylerin tutumlarının ifadesi sayılır.
      Buna göre her bireye lehte ve aleyhte uçlar arasında uzanan bir çizgi üzerinde sayısal bir yer verilir. Bu nedenle, bir ölçekte yer alacak maddelerin seçilmesi gelişigüzel yapılamaz. Bir ölçeği oluşturacak maddelerin seçiminde başvurulacak belli başlı kriterler şunlardır:
        İlgililik: Bir ölçek maddesi konusuna uygun olmalıdır. Üzerinde ölçüm yapılan tutumla ilişkisi olmalıdır.
       Ayır dedicilik: Ölçekteki maddeler; tutumları yönünden birbirlerinden farklı olan bireyleri ayırt edebilmelidir. Üstelik bu ayırt etme işi, sadece aşırı uçta olanları değil, farkları daha az olanları da ayırmayı başarabilmelidir.
       Yeterlilik: Ölçekteki maddeler, sayıca da yeterli olmalıdır. Özellikle tesadüfen verilen cevapların payını azaltmak için kullanılan maddelerin sayısını artırmak gerekir.

      Tutum Ölçekleri

      Thurstone Ölçeği (Eşit Görünümlü Aralıklar Metodu) :
      Likert Ölçeği (Tutum Yoğunluğu Metodu)
      Guttman Ölçeği (Birikimli Derecelendirme Metodu)
      Osgood Ölçeği (Duygusal Anlam Ölçeği)
      Bogardus ölçeği (Sosyal Uzaklık Ölçeği)
Tutum ölçekleri bireyin iç dünyasını ortaya çıkarmak üzere oluşturulmuş bir dizi cümleye bireyin cevap vermesi için hazırlanmış anketlerdir.
Tutum ölçümünde sonuç, bir bireyin duygularının yoğunluğunun tutum objesinin lehinde mi, aleyhinde mi olduğunu yansıtmalıdır.
Tutum ölçeklerinin Kullanılma amaçları:
Ø  Bireylerin belirli tutum ve değerinin belirlenmesinde kullanılır.
Ø  Bireylerin gözlenen tutum ve değer yargılarını etkileyen aile ve genel çevre faktörlerinin incelenmesi amacıyla kullanılır.
Ø  Kişilik ölçekleri ile birlikte davranışı etkileyen önemli bir faktör olarak bireyin uyum problemlerinin teşhisinde kullanılır.
Ø  Tutumun İşlevleri
Ø  Tutumların Yararcı İşlevi:
Ø  Tutumlar birey için araçsal bir görev görürler; bireylere yarar sağlayan, onlara içinde yaşadıkları gerçeklik (toplumsal koşullar) ile belirli bir uyum kazandıran bilişsel özelliklere sahiptirler.
Ø  İnsan çocukluktan başlayarak, kendi gereksinmelerini doyurmayı birincil amaç olarak kabul eder ve bu doyumu sağla yan nesnelere karşı olumlu bir (etkilenme - sevgi) tutuma sahiptir.
Ø  Bu nedenle de istediği amaca ulaşmak için çevresiyle kurduğu ilişkilerde hep olumluyu, yararlıyı ve sevileni fazlalaştırmaya yönelik güdülerini ve uyumluluk ilişkisini davranış kalıbı olarak geliştirir. Birey bu amaçla uyumlu tutumlar edinmeye çalışırlar.
Ø  Tutumların Benliğini Koruma İşlevi:
Ø  Tutum bir savunma mekanizması gibi benliği koruyucu bir işlev görür, bireyin kişiliğini koruyan ve temel değerlerine yönelik her türlü tehdidi önlemeye yarayan bir yapıya sahiptir. Birey doğal olarak benliğini koruyan tutumlar geliştirme eğilimi içinde bulunur.
Ø  Tutumların Benlik Açıklayıcı İşlevi:
Ø  Birey, kendisini öz değerleri açısından ifade etmesini ve görmek istediği biçimde algılamasını sağlayan tutumlar geliştirmektedir. Bu işlevi gören tulumlar bireyin "benlik kimliğini" tamamlar ve güçlendirirler.
Ø  Tutumların Bilgi Kazandırma İşlevi:
Ø   Tutumlar, bireylerin dünyayı algılamalarında bazı temel ölçütler getirebilmelerini sağlayan bir bilgilenme gereksinmesi yaratma işlevine de sahiptirler. Birey, karmaşık bir nitelik taşıyan evreni, insan ilişkilerini ve dışındaki dünyayı, ancak zihninde düzenli bir biçime sokarak anlayabilir. Bu düzenlilik, kuşkusuz bireyin algılama düzeyiyle orantılı olan bir düzenliliktir.

Thurstone Ölçeği (Eşit Görünümlü Aralıklar Metodu) :
Thurstone ölçeği "metre”nin uzunluğu ölçmesi gibi, onbir eşit aralığa bölünmüş bir tutumlar dizisinin de kişilerin görüşlerini matematik değerler olarak yansıttığı (ölçtüğü) varsayımıdır.
- Bu metod kapsamında, çok sayıda tutum cümlesi yer alır.
- Bu tutum cümleleri birbirinden eşit aralıklı farklılıklar gösteren onbir gruba ayrılır.
Bu metod kapsamında, çok sayıda tutum cümlesi yer alır. Bu tutum cümleleri birbirinden eşit aralıklı farklılıklar gösteren onbir gruba ayrılır.
Bireylerin skala üzerindeki yerlerini belirleyen ölçektir. Soruların cevap puanları eşit aralıklı ve ağırlıklıdır. Bu ölçekle araştırmacı 7 farklı yargı geliştirir. Bu yargılar, araştırılacak konudaki olumlu ve/veya olumsuz yönleri belirten yargılardır.
. Örneğin, bir araştırma konusu hakkında geliştirilen 7 yargı ve bunlara, uzmanlar tarafından verilmiş tartılar aşağıdaki gibidir:
Yargı Tart
1         2,4
2         4,2
3         5,2
4         6,1
5         8,2
6         9,8
7             10,7
Cevaplayıcılardan birisi 3. ve 6. yargıları en çok benimsediğini belirtmiş olsun. Bu cevaplayıcının değeri (5,2+9,8)/2= 7,5 olur. Başka bir cevaplayıcı için bu değerin 3,6 bulunduğunu kabul edelim. Eğer yargılar olumsuzdan olumluya doğru sıralanmış ise birinci cevaplayıcının diğerine nazaran daha olumlu bir düşünceye sahip olduğu söylenebilir.
Likert Ölçeği (Tutum Yoğunluğu Metodu):
Bu ölçek 1932 yılında Likert tarafından geliştirilmiştir. Anderson, Likert türü bir ölçek geliştirilirken izlenmesi gereken sekiz basamak sıralamıştır.
a- Belli bir tutumla ilişkili olduğu kabul edilen olumlu ya da olumsuz çok sayıda tutum cümlesi yazılmalıdır.
b- Yazılan tüm cümleler hakemler tarafından değerlendirilmelidir. Hakemler tutum ölçeğinin düzenlendiği gruptan seçilmeli ve her cümleyi olumlu, olumsuz ya da nötr olarak değerlendirmelidirler.
c- Hakemlerin çoğunluğu tarafından olumlu ya da olumsuz olarak bir değerlendirmeye tabi tutulamayan cümleler ölçekten çıkarılmalıdır.
d- Geriye kalan cümleler seçmeden sıralanmalıdır. Ayrıca ölçeğin nasıl kullanılacağına ait bir kullanım yönergesi de ölçeğe eklenmelidir. Yönerge ayrıca ölçeğin amacını ve doğru ya da yanlış cevap olmadığını da belirtmelidir.
e- Böylece oluşturulan ön likert ölçeği, ölçeğin üzerinde geliştirilmesinin amaçlandığı denek grubuna uygulanmalıdır. Anlamlı ve güvenilir sonuçların alınması amacıyla uygulanan grubun sayısının önermelerin sayısından bir kaç kat fazla olması gereklidir.
f- Her tutum cümlesinden alınan puanla, bütün ölçekten alınan puan arasındaki ilişki katsayısı hesaplanmalıdır.
g- Yapılan hesaplamalar sonucunda (madde analizi) tüm ölçek puanlarıyla istatistiksel olarak anlamlı ilişkiler ortaya çıkmayan cümleler ölçekten çıkarılmalıdır.
h- Likert tutum ölçeği son şeklini almıştır.

Guttman Ölçeği (Birikimli Derecelendirme Metodu):
Guttmann tarafından İkinci Dünya Savaşı yıllarında geliştirilen bu ölçme metodu tutumun bir tek boyutunu ölçmek için kullanılır. Bu metoda göre bir kişinin ölçekten aldığı toplam puan biliniyorsa, ölçekte yer alan her bir maddeye verdiği cevap bilinebilir.

Osgood Ölçeği (Duygusal Anlam Ölçeği):
Osgood tarafından geliştirilen duygusal anlam ölçeğinde fazla sayıda sıfattan iki kutuplu sıfat çiftleri üretilmiştir. Çok sayıdaki sıfatın faktör analizi üç ayrı faktörü ortaya çıkarmıştır. Bunlar "değerlendirme-gösterici", "güç gösterici" ve "faaliyet-gösterici" faktörleridir. Örneğin; iyi-kötü, temiz-pis, güzel-çirkin gibi sıfat çiftleri değerlendirme boyutuna girer. Güç boyutu, sert- yumuşak, ağır-hafif; faaliyet boyutu ise hızlı-yavaş, aktif-pasif gibi sıfatlarla ölçülebilir.
Yaygın kullanım alanı bulan bu ölçek yedi bölümden oluşur. Ölçeğin bir ucu en olumlu, diğer ucu ise en olumsuz yargıyı temsil eder. Bu uçlar arası yedi eşit aralıklı bir derecelendirmeye tabi tutulur. Örneğin, bir malın kalitesinin tüketiciler açısından ne derecede yeterli veya yetersiz bulunduğunu belirlemek için şöyle bir boyutsal ayırma ölçeği yapılabilir: "Yeterli" olma ve "Yetersiz" olma birbirine zıt iki vasıftır. Bu iki zıt vasıf aşağıdaki gibi yedi eşit parçaya ayrılabilir.
Son derece yeterli
Yeterli
Biraz yeterli
Ne yeterli ne yetersiz
Biraz yetersiz
Yetersiz
Son derece yetersiz
Yeterli-Yetersiz" aralığı soldan sağa bu şekilde bir sıralamaya tabi tutulduğunda dördüncü nokta; yani tam ortaya düşen nokta, denge veya kayıtsızlık noktası olarak adlandırılır. Yani, ölçekteki orta nokta kararsızlığı belirten yargıyı temsil eder. Bu şekilde elde edilecek olan 1'den 7'ye kadar numaralanmış yargılar cevaplayıcıya verildikten sonra, bunlardan sadece birisini seçmesi veya işaretlemesi sağlanır.
Boyutsal ayırma ölçeğinden iyi sonuç alabilmek için, aralıkların eşit veya dengeli olmasına dikkat etmek ve her bir aralığın neyi ifade ettiğini iyice belirlemek gerekir.

Bogardus ölçeği (Sosyal Uzaklık Ölçeği):
Tutum ölçümlerinde ölçek kavramına başvuran ilk toplumbilimci Bogardus'tur. Ölçekleme çalışmalarının ilk aşamasında Bogardus özellikle çeşitli etnik kümelere karşı tutumları ölçmeyi amaçlamıştır. Amaç nitelik (olumlu-olumsuz) ölçmektir.

TARAMA YÖNTEMİ VE NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ


TARAMA YÖNTEMİ VE NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

ž  Bu yöntem 2 farklı amaç için kullanılmaktadır.
ž  1)Belgesel Tarama
     Var olan belge ve kayıtları inceleyerek veri toplar.
     Tarananlar ise şöyledir: Resim,film,ses ve resim kayıt bantları,araç-gereç,bina,anıt  kalıntıları,istatistikler,olgular hakkında yazılmış rapor,makale,tutanak vb.
     Bu yöntemle veri toplamak kolay değildir.Farklı özellikteki belgelerin farklı yöntemlerle taranması ve yorumlanması geniş bilgi birikimi gerektirmektedir.
     Her bilim dalı tarafından kullanılan bir yöntemdir.
     2)Kaynak Tarama
     Araştırmanın ön hazırlığı niteliğindedir.Veri toplama aracını hazırlayabilmek amacı ile yapılır.
     Araştırma problemi verilerle çözümlendiği için veri toplama aracını hazırlamak,araştırma konusuna ilişkin bilgi birikimi geniş bir kaynak tarama gerektirir.
-Araştırma konusunda yapılmış birkaç araştırmanın incelenmesi,araştırıcıya; araştırma kapsamı,yöntemleri bulgular ve ulaşılan sonuçlar konusunda karşılaştırmalı değerlendirme yapma olanağı verir.

Belgelik ve Kitaplıklar
ž  Belgelikler(Arşiv): İçindeki kaynaklara özel izinle ulaşılabilen,doğrudan araştırıcıya açık olmayan kayıt,karar,rapor,dilekçe,tutanak,mektup vb. dokümanların bulunduğu yerdir.Mülkiyetine göre 2’ye ayrılır:
ž  1)Resmi Belgelikler: Kamu kurumlarının mülkiyetindeki belgelerdir.Bunlar:Mahkeme,tapu,bakanlık,nüfus,vergi daireleri ve Tbmm`ye ilişkin kayıt,karar,rapor,tutanaklardır.
ž  2)Özel Belgelikler: Sendikalar,dernekler,vakıflar,siyasi partiler belli konularda ilgili kişi ve kurumların kendi yaptıkları ya da başkalarından edindikleri belgelerin korunduğu birimlerdir.

ž  Kitaplıklar:Araştırmada kullanılan verilerin büyük kısmı kitaplıklardaki kaynaklardan özellikle süreli yayınlardan elde edilir.Kitaplıklarda;ansiklopedi,sözlük,dergi ve mecmua gibi süreli yayınlar,broşür,harita ve gazeteler yer almaktadır.Her kitaplık şu bölümlerden oluşur:
ž  1)Danışma Bölümü: Kitaplık ve kaynaklara ilişkin bilgi edinmek için başvurulur.Kitaplığın düzeni,işleyişi,çalışma koşulları konusunda bilgilendirme işlevi yapar.
ž  2)Katolog Bölümü: Seçilen sınıflandırma sistemine göre kitapları,tezleri,disketleri,cd`leri sınıflayan bir bölümdür.
ž  3)Sağlama Bölümü: Kapsamında 3 tür kaynak bulunur.Bunlar;kitap,araştırma,tez – belirli aralıklarla çıkan yayınlar – görsel işitsel araç gereç ve materyallerden oluşur.
ž  4)Ödünç Verme Bölümü: Kitap vb. yayınları belli bir süre yararlanılması için kullanıcıya veren ve süre bitiminde geri alan bölümdür.
ž  5)Bilgisayarla Tarama Bölümü: Karteks bilgilerin bilgisayara aktarılarak saklanmasıdır.
ž  6)Fotokopi Bölümü: Taranacak kaynak ödünç verme bölümünde bulunmuyorsa ya da ilke olarak ödünç verilmiyorsa,araştırıcı için fotokopi çeken bölümdür.
ž  7)Kitaplık Düzeni: Kitaplıkların düzenlenmesi araştırma çalışmaları için büyük önem taşır.Daha iyi yararlanmak amacıyla çalışmalar yapılmış,lisans ve lisansüstü eğitim programları açılmıştır.Kitaplıklarda belli sınıflandırma sistemleri kullanılarak kaynaklar belli kurallara göre kodlanır ve sıralanır.Uluslararası uygulama alanı olan 2 önemli sınıflandırma sistemi vardır.Bunlar:  
ž   
ž  1)DEWEY Desimal Sistemi: Sınıflar sıfırdan başlayarak yüz ve katları ile numaralandırılır.Her sınıf kendi içinde alt sınıflara ayrılır.Bu sisteme göre kaynaklar 10 ana sınıfa ayrılmaktadır.Bunlar:000 Genel Konular,100 Felsefe ve Psikoloji,200 Din,300 Eğitim,400 Dil Bilim,500 Kurumsal Bilimler,600 Uygulamalı Bilimler,610 Tıp ve Sağlık Bilimleri,700 Güzel Sanatlar,800 Edebiyat ve 900 Tarih-Coğrafya Şeklindedir.
ž  2)Kongre Kitaplığı Sistemi: Gruplama büyük harflerle yapılır.Ana sınıfların sayısı 20`dir.Her sınıftaki alt sınıflar,harflere eklenen sayılarla belirtilir.Şu şekildedir:A Genel Konular,B Felsefe-Din,C Tarih,D Dünya Tarihi,E Amerika Tarihi, G Coğrafya ve Antropoloji,H Sosyal Bilimler, J Politik Bilimler,L Eğitim, M Müzik,N Güzel Sanatlar,P Dilbilim ve Edebiyat,Q Fen,R Tıp,S Tarım,T Teknoloji,U Askerlik,V Deniz,Z Kütüphane.
ž  -Aynı konu alanında ve o konunun alt bölümündeki kitaplar,kitaplık raflarında aynı bölümde bulunur.
ž   Ülkemizde en çok kullanılan sistem DEWEY Desimal Sistemidir.Büyük kitaplıklar için çok kullanışlı olan Kongre Kitaplık Sistemi ise ODTÜ VE Hacettepe Üinversitesi kitaplıklarında kullanılmaktadır.
ž  Her kaynak için; Yazarın adı, Eserin adı,Eserin konusuna göre 3 ayrı karteks hazırlanabilir.Genelde kitaplıklarda yazar soyadına göre düzenleme esas alınmaktadır.

                      Kitaplık Kaynakları
ž  1)Kitaplar: Kitaplıkların en temel ve kapsamlı kaynaklarıdır.Kart kataloğunda belirtilen bölüm ve raflarda bulunur.
ž  2)Dergiler: Süreli yayınlar kataloğunda yer alır.
ž  3)Tezler: Araştırmacıların en çok başvurduğu kaynak olması nedeniyle kitaplık dışına çıkarılması yasaktır.
ž  4)Ansiklopediler
ž  5)Sözlükler
ž  6)Gör-İşit Araçları: Bunlara ilişkin bilgiler kart kataloglarında yer alır.
ž  7)İndeksler: Bir konuya ilişkin bilgi arandığında ilk başvurulan yapıtlardır.Belli konularda dergilerde çıkan makaleleri gösteren,makalenin bibliyografik kimliğini veren yayınlardır.Üniversite kitaplıklarında bulunan bazı indeksler şöyledir:
ž  a) Türkiye Bibliyografisi: Yurtiçi ve yurtdışında yayınlanan Türkçe kitapları içerir.3 ayda bir yayınlanır.1928 yılında çıkarılmaya başlanmıştır.
ž  b)Türkiye Makaleler Bibliyografisi: Türkçe dergilerde çıkan makale,tanıtma yazısı,kongre,konferans ve seminer bilgilerini içerir.Ayda bir yayınlanır.1952 yılında çıkarılmaya başlanmıştır.
ž  c)Current Contents: Dergi adları ve konu başlıklarını alfabetik sırada haftalık olarak yayınlar.En güncel bilgiye ulaşmayı sağlar.
ž  d)Science Citation Index: Bazı yazarların makalelerinin bulunduğu editörlü kitapları ve bilimsel dergileri içerir.Yılda 5-6 sayı çıkarmaktadır.
ž  e)IEEE Xplore: 1988 yılından beri basılmış çalışmaları,günlük gazete,magazin ve konferans tutanaklarını,günümüze kadar olan tüm sanat çalışmalarını full text yolundan ulaştırmaktadır.
ž  f)Permuterm Subject Index( Konu İndeksi): Makale adı esas alınarak düzenlenmiştir.Science citiation index`e kayıtlı yayınların isim ve adreslerine ulaşabilmek araştırıcı için gereklidir.İnternet üzerinde bu ihtiyaca cevap veren birçok site vardır.
ž  g)Academic Search Premier: Bu veri tabanı 3175 dergide yayınlanan makaleleri geriye dönük içermektedir.Ayrıca 1984`den günümüze 4148 akademik dergideki çalışmaların özetlerini kullanıma sunmaktadır.
ž  h)Business Source Premier: İşletme,ekonomi,finans,bankacılık,muhasebe vb. disiplinlerdeki 2796 dergiyi kullanıma sunmaktadır.Business Week, Amerikan Banker bu dergilere örnek olarak verilebilir.
ž  -2796 adet derginin 980 adedi hakemli dergilerdir.
ž  -2260 adet full text dergi eski sayıları dahil bulunmaktadır.Bunların da 641 adedi hakemli dergilerdir.
ž  ı)Business Wire News: A&G Information,Africa News Service,South American Business gibi dünyanın en önemli haber derleyicilerinin makalelerinin full text olarak kullanıma sunulduğu veri tabanıdır.Hergün binlerce yeni makale eklenmektedir.
ž  i)Citation Index: Yazarın belirli konudaki makalesini kimlerin hangi makalede kaynak olarak kullandılarını göstermektedir.
ž  j)Source Index(Yazarın İndeksi): Bu indexle yazarların adresine ulaşılmaktadır.
ž  k)Educational Resources Information Center(ERIC): Eğitimle ilgili bilgileri toplamakta,depolamakta,bilgisayarlar aracılığı ile uluslararsı kütüphanelere ulaştırmaktadır.ABD`de 1964 yılında kurulmuştur.
ž  8)Abstraktlar: Kitap ve araştırmaların özetlerini yayınlayan başvuru kaynaklarıdır.
ž  A)Dissertation Abstraktlar: Amerika ve Kanada üniversitelerinde yazılmış bütün doktora tezi özetlerini mikro film ve katalog şeklinde Ann Arbor`da yayınlayan kaynaktır.
ž  B)School Organizasyon and Management Abstraktlar:İngiltere`de yayınlanan eğitime ilişkin araştırmaların özetini yayınlayan kaynaktır.
ž  Excepta Medica: Tıp alanında temel abstrakttır.Tıp ile ilgili konuları 50 bölümde ele almıştır.                 

ž  Kaynak Tarama Planı

ž  Araştırmacının kaynak taramayı bilmesi ve planlı bir şekilde çalışması gerekir.Böylece araştırmacı gereksiz zaman harcamadan kısa sürede amacına ulaşır.Şu basamaklardan oluşan plan ile yürütülmelidir:
ž  Araştırma probleminin odaklandığı konunun sınırlarının netleştirilmesi
ž  Araştırma konusunu belirleyici kavramların açıklık kazanması
ž  Basılı kaynakların hangi dil ve ülkeye ait olduğunun saptanması
ž  Kaynağa nasıl ulaşılacağının ve türünün saptanması
ž  Araştırma konusunun ilgili olduğu alanın ve sektörün bölümlerinin belirlenmesi
ž  Araştırma konusuna ilişkin anahtar kavramların belirlenmesi
ž  Seçilen anahtar kavramlar kullanılarak kitaplıklarda hangi bölümlerin taranacağının belirlenmesi
ž  Taranacak kaynakların seçilmesi ve bunların kayıt edilmesi için kullanılacak formların belirlenmesi
ž  Kaynakların kartlara işlenmesi : İşleme kısa ve açık olmalıdır.
ž  Kaynaklara erişimde kaynakça en iyi yollardan biridir.
ž   
NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

ž  Nitel araştırmada en fazla kullanılan yöntemler şunlardır:
ž  İz Sürme
ž  Paydaş Analizi
ž  Örnek Olay
ž  Sözlü Tarih
ž  Odak Grupları

ž  1)İz Sürme Yöntemi
Karmaşık örgütsel süreç analizinde kullanılır.Araştırma konusuna ait ilk materyale ulaşıldıktan sonra o dokümanın işaret ettiği yeni materyallere ve örnekleme ulaşarak verileri toplar.Bu yolla elde edilen dokümanlar sınıflandırılarak numaralama yapılır.Kaynakların belirlenmesinden sonra görüşme,gözlem ve anket gibi herhangi bir veri toplama yöntemi kullanılabilir.Bu yaklaşım kartopu örneklemeye benzemektedir.Araştırmacı ilk önce bir bilgi verici ile başlar ve araştırma devam ettikçe katılımcıların sayısı kartopu gibi artar.İz sürme araştırmaları şu basamaklardan oluşur:
ž  İzlenecek süreçle ilgili materyalin tanımlanıp listelenmesi
ž  Tanımlanan bilgilerin belirli bir format haline getirilmesi
ž  Örneklem sayısının belirlenmesi
ž  Anahtar bilgi vericilere ulaşılması ( örneklem grubuna)
ž  Verilerin toplanması ve iz sürme yöntemi ile yeni veri kaynaklarının belirlenmesi
ž  Toplanan verilerin birbirinin tekrarı olması durumunda veri toplama işleminin durdurulması
ž  Verilerin analizi ve araştırma raporunun hazırlanması

2)Paydaş Analizi

ž  Örgütlerin paydaşlarının belli konulardaki görüş ve düşüncelerine ilişkin çalışmalarda kullanılır.Sosyal bilimler alanında da kullanılan bir yöntemdir.
ž  Tanımı: Herhangi bir fenomenin( duyularla algılanan şey ) çevresinde çok sayıda olan,fenomenin kendisini etkileyen veya kendisinden etkilenen ve bir şekilde ilgisi olan partilerin,grupların varlığı görüşüne dayanan bir araştırma yaklaşımıdır.
ž  Paydaş burada birey ya da grup anlamına gelmektedir.(Örneklem Grubu)
ž  -İz sürme yönteminde olduğu gibi örneklemin belirlenmesinde önce anahtar bilgilere ulaşılarak belli bir süreç içinde örneklem sayısını tamamlamak daha güvenilir olmaktadır.Burada hedeflenen örneklem grubuna ilişkin yargılar,davranışlar,etkileşimler hakkında bilgi toplamak ve analiz etmektir.
ž  Araştırma basamakları şöyledir:
ž  Konu olan fenomenin tanımlanması
ž  Tümevarım ve tümdengelim yöntemleri ile tanımların irdelenmesi
ž  Bölümlere ve alt bölümlere indirgenmesi
ž  Veri toplanarak gerekli veri açılımının yapılması
ž  Verilerin analizi
ž  Araştırma raporunun yazılması

ž  3)Örnek Olay/ Durum Analizi

ž  Yönetimsel durum içindeki değişkenleri anlamaya odaklı bir yöntemdir.Bilim adamları tarafından farklı şekillerde tanımlanmıştır.Bunları öncelik sırasına göre şöyle sıralayabiliriz:
ž  Tanımlayıcı,nitel belirleyici ve betimleyici
ž  Gizleri ortaya koyucu,kutsal
ž  Gerçek hayatla ilgili,güncele odaklanma
ž  Teori geliştirme
ž  Olay ve fenomen arasında sınırlıklar belirleme
ž  Geleceğe yönelik sistematik araştırma
ž  Meydana geliş,neden ve niçin sorularına yanıt arama.
ž  Örnek Olay çalışmalarının temel amacı yaşamda karşılaşılan sorunların,katılımcıların katılımı ile çözümlenmesidir.
ž  Örnek olayda veri toplama yöntemlerinin belirlenmesinde hipotezler dikkate alınır.Genelde nitel veriler kullanılsa da nicel verilere de gereksinim duyulabilmektedir.Çalışma süreci basamakları ise şöyledir:
ž  Sorunun belirlenmesi,tanımlanması ve örnek olayın seçilmesi: Temel amaç sorunu doğru tanımlamaktır
ž  Veri toplama ve analiz yöntemlerinin belirlenmesi: Toplanan veriler sonuca net,kesin ve anlaşılır bir şekilde götürmelidir.
ž  Verilerin toplanması: Veriler,konunun eğitimini almış kişiler tarafından toplanmalıdır.
ž  Verilerin analizi
ž  Raporun hazırlanması: Rapor doyurucu yanıtlar içermeli ve gereksiz bilgilerden kaçınılmalıdır.

ž  4)Sözlü Tarih

ž  Nitel araştırmalarda sıklıkla kullanılır.
ž  Paul Thompson`ın tanımına göre: İnsanların söylediklerine,belleklerine dayanır.
ž  Tarihe,sosyolojiye yakındır,antropoloji ile de benzerlik gösterir.
ž  Salt bir kayıt yöntemi değildir.Katılımcı gözlemcilik yöntemlerinin de kullanıldığı bir yöntem olması nedeniyle nitel araştırmalar için vazgeçilmezdir.
ž  Teknoloji desteğiyle röportaj şeklinde konuşmaların kaydedilmesi ve bunlardan somut bilgi üretilmesi nedeniyle günümüzde kullanım etkinliği daha da artmıştır.
ž  -Sözlü tarih,belli bir olay ya da döneme ilişkin yaşantıları kaydederek derlemesi yoluyla toplumların tarihlerini dinamik bir eksende yeniden kurmalarına katkıda bulunmaktadır.
        Görüşme yöntemİ
ž  Bu yöntem iletişim teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak gittikçe yaygınlaşmaktadır.
ž  Sözel olarak bilgi toplama olarak ifade edilir.
ž  Görüşme bireylerin evinde,iş yerinde ya da planlanan herhangi bir yerde yapılır.
ž  Görüşmecinin iyi bir iletişimci olması gerekir.Bu nedenle görüşmecinin seçimi ve eğitimi özel bir çalışma gerektirmektedir.İletişim şekilleri 4 gruba ayrılır.
ž  1)Yüzyüze görüşme:Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaygın bir veri toplama aracıdır.
ž  2)Görüntülü ve görüntüsüz telefon ile görüşme
ž  3)Simgesel Görüşme(Sağır ve Dilsizlerle)
ž  4)Bilgisayar tabanlı görüntülü ve sesli görüşme(CATI):Görüşmeciler,aldıkları bilgileri bilgisayarlara kaydederler.Gitgide yaygınlaşmaktadır.

ž  2)Türleri ve Yaklaşımları
ž  1)Bireysel Görüşme:Görüşmeci ile örneklem arasında başka kimsenin bulunmadığı yüzyüze görüşmedir.
ž  2)Grupla Görüşme:Çok sayıda bireyin birarada bulunarak konuyu tartıştıkları görüşme yöntemidir.Bu nedenle grup üyeleri karşılıklı etkileşim durumundadır.Görüşmecinin görüşmeyi tarafsız bir şekilde götürmesi zorunludur.
ž  Odak grupları ile görüşme: Genellikle antropoloji,sağlık,iletişim,eğitim,psikoloji gibi alanlarda kullanılan bir veri toplama yöntemidir.
ž  Gruplar genelde 8-10-12 kişiden oluşur.
ž  Her görüşme 60-120-180 dakika olabilir.
ž  Bu tür görüşmelerde tartışmayı yönetecek kişinin konuyu her boyutu ile irdeleyebilecek bilgi donanımına sahip olması gerekir.

ž  Görüşme Yaklaşımları
ž  1)Standart Görüşme Yaklaşımı: Toplanacak verilerin standart olması için bir form geliştirilir.Buna görüşme formu adı verilir.Görüşmeci bu formda yer alan soruları yönelterek verileri forma kaydeder.Bu yöntemdeki bilgiler diğer yaklaşımlara göre daha standart ve sayısal değerlendirmeye uygun bilgilerdir.
ž  2)Sınırsız Görüşme Yaklaşımı: Araştırmacının örneklem grubunun probleme ilişkin izlenimleri,soruna bakış açısı konusunda veri toplaması gerektiğinde kullandığı bir yaklaşımdır.
ž  Sohbet niteliği taşır.Elde edilen sözel ifadeler gerekirse kayıt edilir.
   
 3)Karışık(Standart/Sınırsız) Görüşme Yaklaşımı: Bazı araştırmalar için hem standart bilgilere hem de bireylerin konuya ilişkin bakış açılarına gereksinim duyulabilir.Bu amaçla yapılan görüşmeler de yine sohbet niteliği taşır.
4)Hatırlama Görüşmeleri Yaklaşımı:Bireylerin araştırılan konu hakkında gördükleri,duyduklarına ilişkin bilgilerin hatırlanması gerektiği zamanlarda başvurulan bir yöntemdir.
Daha çok medya ve ticari alanlarda yapılan araştırmalarda kullanılır.Bir olayın ya da olgunun hatırlanma düzeyini şu faktörler etkiler:-Uyarıcının süresi,tekrarlanma
-Uyarıcının yöneldiği duyu organı sayısı           
 -Kişinin konuya ilişkin tutum ve ilgisi 
  -Kişinin zihinsel düzeyi
ž  Bu yaklaşım kendi içinde 2 gruba ayrılır:
ž  1)Uyarıları hatırlama yaklaşımı: Araştırıcı bireye herhangi bir olgu ya da olaya ilişkin soru yönelterek hatırlananları bilgi olarak kaydeder.
ž  2)Uyarıcıları hatırlatma yaklaşımı:Araştırıcı soru yöneltmeden önce,bireye söz konusu olay ya da olguya ilişkin hatırlatıcı nitelikte bazı uyarılar gösterir.

ž  5)Algılama/ Yorumlama Görüşme Yaklaşımı: Bireyin uyarıcıyı nasıl algılandığı ve yorumladığının belirlemesinde kullanılır.
ž  Resim,slayt vb. şekilde hazırlanan sesli ya da sessiz kaynak kişiye gösterilerek yorumlanması istenir.Kişi tarafından yapılan yorum kamera ve ses kayıt cihazları ile kaydedilir.Yapılan yorumlar uzmanlar ile birlikte değerlendirilir.
ž  Bu yaklaşım daha çok kendini yazarak ifade edemeyecek yaştaki çocuklardan veri toplamada kullanılır.

ž  6)Saptama/Belirleme Görüşme Yaklaşımı: Kültürel ve sosyo-ekonomik düzeyin belirlenmesinde kullanılan bir yaklaşımdır.Grubun,bireyin sosyo-ekonomik düzeyine ilişkin cinsiyet,öğrenim durumu,gelir vb. bilgiler standart sorularla elde edilir.
ž  Daha çok geniş toplumsal araştırmalarda kullanılan bir yöntemdir.
ž  Bir bölgenin nitelikleri,kültürü,aile yapısı
ž  Toplumun varoluşu,gelişimi,liderleri
ž  Toplumsal yapı ve yönetim sistemi
ž  Coğrafi koşulların nüfus dağılımı,sosyal ve ekonomik yapı
ž  Toplumun kültürel nitelikleri gibi alanlarda kullanılan bir yöntemdir.
ž  Görüşmede Temel İlkeler
ž  Görüşme süreci iyi ilişkilerle yürütülmelidir.
ž  Görüşmeci görüşülen kişinin güvenini kazanmalıdır.Bu durum verilerin geçerliliği bakımından çok önem taşır.
ž  Görüşmeci görüştüğü kişilere karşı saygılı,tarafsız bir tutum izlemelidir.
ž  Görüşülen kişiye ilişkin öznel bilgiler gizli tutulmalıdır.
ž  Görüşmeci görüşmeye başlarken kendini,araştırmayı tanıtmalıdır.
ž  Görüşmenin son aşaması her iki taraf içinde memnuniyet duyguları içinde tamamlanmalıdır.
ž  Görüşme Yönergesi
ž  Uyulması gereken ilkeleri,görüşme sorularını,verileri kayıt sisteminde belli bir standarda ulaşmayı,başlangıcından sonuna kadar görüşmenin yürütmesini belirleyen bir belgedir.
     -Görüşmecinin görüşülecek kişi ile yapacağı görüşmeyi başlatması  ve sona erdirmesi sürecinde görüşmeyi nasıl yürüteceğini detayları ile açıklayan belgedir.
ž  Sadece görüşmeciye yardım getirmek amacıyla hazırlanmıştır.
ž  Yönergede sorular şu şekilde planlanmalıdır:
ž  İlk sorular ilginç ve kolay olmalı
ž  Genelden özele doğru giden bir sıralama olmalı
ž  Bitiş soruları tarafları yapılan görüşme konusunda yararlı olmuş duygusu veren bir nitelikte olmalıdır.
ž  Görüşme Hataları
ž  3 gruba ayrılmaktadır:
ž  1)Görüşmeciden Kaynaklanan Hatalar
ž  Algı yetersizliği ve yanlı davranmadan kaynaklanmaktadır.
     Algı yetersizliği: Görüşmecinin görüşme boyunca cevaplayıcının,sözcüklerindeki anlamı,ses tonunu,yüz mimiklerini,vücut dilini vb. mesajlarını da değerlendirebilmelidir.
     Yanlı davranma:Görüşmecinin bilerek ya da farkında olmadan yanlı davranmasıdır.
     2)Görüşülen Kişi ya da Gruptan Kaynaklanan Hatalar
     Yanlı Davranma: Görüşülen kişinin yanlı davranma nedenleri bilerek ya da içinde bulundukları koşulların etkisi altında olmalarının getirdiği,farkında olmadan yanlı davranma durumudur.
      Yeterince Güdülenmeme:Görüşülen kişinin vereceği bilgilerin bir yararı olmayacağını düşünmesi durumudur.
ž  Beğenilme İsteği: Beğenilme ve kabul edilme gibi iç güdüler kişilerin davranışlarını etkilemektedir.
    3)Görüşmeci-Görüşülen Etkileşiminden Kaynaklanan Hatalar: Görüşmeci ile görüşülenin birbirini karşılıklı olarak etkilemeleri sonucu yansızlıklarını yitirme olasılığı önemli hatalara neden olmaktadır.
     Görüşme Yönteminin Olumlu ve Olumsuz Yönleri
     Olumlu Yönleri
     Karmaşık konularda veri toplama olanağı sağlamaktadır.
     Anlaşılmayan sorulara anında açıklama getirildiği için rastgele cevaplanmaz.
     Yüzyüze veri toplanması nedeniyle verilerin geçerliliği ve güvenirliliğini kontrol etmek mümkün olmaktadır.
     Olumsuz Yönleri
     Çok zaman alması ve çok eleman gerektirmesi nedeniyle ekonomik değildir.
     Özel eğitimle belli yeteneklere sahip görüşmeci yetiştirmek gerekmektedir.
    
NİTEL ARAŞTIRMALARDA KULLANILAN DİĞER ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ           
ž  1)Araştırma Günlükleri
ž  Araştırma yönteminden çok bir veri toplama aracıdır.
ž  Katılımcıların gözlemlerinden,sohbetlerinden elde edilen verileri içerir.
ž  2)Araştırma Görselleri
ž  Dilbilimciler işaretlerin yorumlanmasını,sembollerin oluşturulmasını ve bunların anlamlandırılmasını semiyotik tanım içinde görmektedirler.
ž  Semiyotik: Anlamlı parçalardan oluşan bütünleri tanımlayan ve bunların birbiri ile olan ilişkilerini ortaya çıkarmayı amaçlayan bir yöntemdir.Bu nedenle semiyotik disiplinler arası bir yaklaşım olarak değerlendirilmektedir.
ž  Semiyotik yaklaşım;sembol,simge,işaret,harf,kelime,metin ve dinsel öğelerin değerlendirilmesine dönük nitel bir analiz yöntemidir.Bu sembol,harf ve simgeler kültürlere,toplumlara ve kişilere göre farklılık göstermektedir.
ž  3)Araştırma Senaryoları
Örneklemden elde edilen senaryoların analizi,gelecekle ilgili düşüncelerin tanımlanmasını sağlamaktadır.Geleceği yönlendirmesinin yanı sıra geleceğe ilişkin bilgilerin şekillenmesinde de etkili olmaktadır.Genellikle görüşme